Physical Address
Indirizzo: Via Mario Greco 60, Buttigliera Alta, 10090, Torino, Italy
Meksikalı Fatima Bosch’un tacı alması, yarışma sürecinde yaşanan hakaret skandalı, jüri istifaları ve “gizli değerlendirme” iddialarıyla birleşince organizasyonun adil olup olmadığı konusu yeniden gündemin merkezine oturdu. Türkiye temsilcisi Ceren Arslan’ın dört kategoride birincilik elde etmesine rağmen ilk 30’a bile alınmaması ise sosyal medyada infiale yol açtı.
Yarışmadan günler önce yaşanan olaylar, final gecesinin çok öncesinde tartışma fitilini ateşlemişti. Meksikalı yarışmacı Fatima Bosch, bir toplantı sırasında Miss Universe Tayland Direktörü Nawat Itsaragrisil tarafından sert bir dille eleştirilmiş, iddialara göre “yeterince tanıtım yapmadığı” gerekçesiyle aşağılanmıştı. Hatta kulislere yansıyan bilgilere göre Bosch’a “aptal” imasında bulunulduğu öne sürüldü.
Bu olay üzerine birçok yarışmacı Bosch’a destek vererek salonu terk etmiş, görüntüler dünya çapında milyonlarca kişiye ulaşmıştı. Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum’ın bile konuya dahil olup Bosch’u “onurlu duruşu” nedeniyle tebrik etmesi, skandalın boyutunu daha da büyüttü.
Final gecesinde Bosch’un birinciliği kazanması ise kamuoyunda yeni sorular doğurdu:
“Bu tacın arkasında bir gönül alma hamlesi mi var?”
Türkiye’yi temsil eden Ceren Arslan yarışmanın en favori isimlerinden biri olarak gösteriliyordu. İnternet oylamalarında dört ayrı kategoride birincilik elde eden Arslan, güzelliği, sahne hakimiyeti ve uluslararası desteğiyle güçlü adaylar arasında gösterilmişti. Buna rağmen ilk 30’a dahi alınmaması Türkiye’de ve dünya çapında büyük şaşkınlık yarattı.
Sonuçların ardından sosyal medyada “şaibe”, “politik karar”, “adil olmayan değerlendirme” yorumları art arda gelirken, Arslan’ın yarışma sonrası yaptığı açıklama tartışmayı daha da büyüttü:
“Elimden geleni yaptım. Jürimiz demek ki beni o ilk 30’dan daha çirkin buldu. Bir bildikleri vardır.”
Bu sözler hem sitem hem de ironi olarak yorumlanırken, destek mesajları kısa sürede çığ gibi büyüdü.
CNN’in aktardığı bilgilere göre finalden hemen önce iki jüri üyesinin görevden ayrılması, “yarışmanın manipüle edildiği” iddialarını güçlendirdi. Lübnan asıllı Fransız besteci Omar Harfouch, Instagram üzerinden yaptığı açıklamada Miss Universe’i “hileli bir organizasyon” olarak nitelendirdi. Harfouch, ilk 30 adayın “gizli bir jüri tarafından önceden belirlendiğini” iddia ederek görevini bıraktığını duyurdu.
Aynı gün eski futbol yıldızı Claude Makalele de “kişisel sebepler” gerekçesiyle jüri koltuğunu bıraktı. Arka arkaya gelen bu istifalar, yarışmanın perde arkasında çok daha büyük sorunlar olduğuna dair yorumları artırdı.
Yarışma sonrası Miss Universe yönetimine yönelik eleştiriler çığ gibi büyürken #MissUniverseScandal ve #JusticeForCeren etiketleri dünya gündemine girdi. Uluslararası kullanıcılar, şeffaflık çağrısı yaparak sonuçların yeniden değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.
Kaynak: HABER MERKEZİ