Physical Address
Indirizzo: Via Mario Greco 60, Buttigliera Alta, 10090, Torino, Italy
Physical Address
Indirizzo: Via Mario Greco 60, Buttigliera Alta, 10090, Torino, Italy

(TBMM) – Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Milli Birlik, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da dinlenmesi gerektiğini söyledi. Baş, “Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuda komisyona söyleyecek hiçbir şeyi yok mu? Komisyon Recep Tayyip Erdoğan’ı dinlemelidir. ‘Bir önceki çözüm süreci neden bitti’ sorusunun yanıtı alınmalıdır. 7 Haziran- 1 Kasım arasında Türkiye niye kan gölüne döndü, Ankara’nın göbeğinde niye bombalar patladı, AKP iktidar olamayınca seçim niye yenilendi? Bu soruları sormadan ve yanıt almadan nasıl devam edeceğiz. Hiç tereddütsüz barıştan yanayız ama bu sürecin iktidarın siyasi manipülasyonuna, basit hesaplarına alet edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Baş, geçtiğimiz günlerde partisi tarafından düzenlenen bir çalıştayda yaptığı konuşmada, SGK Başkanı Raci Kaya’nın söylediği, “Eskiden 50 yaşında ölüyorduk. Bugün emekli 3 milyon arttı. 78’ine kadar aylık alıyorlar” sözlerini, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek söylemiş gibi ifade ettiğini belirterek, özür diledi.
Baş, “Benim bir hatamı fark eden iktidar yekileri acaba Raci Kaya’yı arayıp ‘kardeşim sen ne diyorsun’ demişler midir? Ben bu sözün iktidarın emekliye bakışının özeti olduğu konusunda ısrarcıyım. Ben bu hatamı düzeltiyorum ama emekliyi yük gören, insan ömrünü bir maliyet kalemi gören, milyonları açlığa mahkum eden bu çarpık anlayışı kim düzeltecek” dedi.
Erkan Baş, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e, “Evet bu sözü siz söylemediniz ama siz de bu zihniyetin önemli parçalarından birisiniz. Bu sözü hayatımızın merkezine yerleştiren zihniyetin en önemli tamamlayıcılarından birisiniz” diye seslendi.
“Adalet Bakanlığı bütçesine verilen beş kuruş bile haramdır”
Erkan Baş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Adalet Bakanlığı’nın bütçesinin görüşüldüğü bir günde Yenişafak gazetesinde Akın Gürlek’in manşetten tam sayfa röportajı var. Hakimler ve savcılar kararlarıyla konuşur, reklam çalışmasıyla konuşmaz. Ama belli ki Akın Gürlek kendisine Adalet Bakanlığı’nın basın sözcülüğü görevini vermiş, tıpkı selefleri gibi. Zekeriya Öz’ün söylemlerine bakın sanki aynı tornadan çıkmışlar. Kanunen yasak olmasına rağmen bir şirketin yönetim kurulunda oturduğunu da kabul ediyor. Basına demeç vermek yasak ama onu da yapıyor. Sonra çıkıp ‘ben kimsenin partisine bakmam’ diyor. Sokaktan çocuğu çevirsek bu emirlerin saraydan geldiğini o da biliyor. Bir savcı gibi değil de bir siyasi parti komiseri gibi hareket edildiğinin herkes farkında.
Şu ülkede bu adalet düzeni içeriside bu adaletsizliklerin egemen olduğu tabloda Adalet Bakanlığı bütçesine verilen beş kuruş bile haramdır. Her hukuk skandalının arkasından ‘Türkiye bir hukuk devletidir’, ‘yargı bağımsızdır’ açıklamaları yapan Yılmaz Tunç yine aynı masalları anlattı. Oysa tablo çok basit. Türkiye’nin gerçekten bir hukuk devleti olması için aslında yapılacak şeyler çok basit; anayasaya uyun, yasalara uyun, AİHM kararlarını uygulayın, AYM kararlarını uygulayın. Ama bunları bile yapmayıp ‘yargı bağımsızdır’ diyorsunuz.
Türkiye asgari bir hukuk devleti olduğu gün sizler zaten o makamlarda oturamazsınız. Yargının bağımsız olduğu gün kimin nerede oturacağını hep birlikte göreceğiz.
“AKP milletvekilleri Erdoğan’a sormadan nefes alabilir mi, karar vermeyi boşverin”
Baş, Milli Birlik, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı ziyaretine ilişkin ise şu değerlendirmeyi yaptı:
“Barış, sadece silahların susması değildir. Şeffaflıkla, toplumun bilgisiyle, halkın güvenini kazanarak bir barış iklimi yaratmak zorundayız. TİP, komisyondaki bütün kapalı oturum taleplerinde istisnasız bir şekilde ‘hayır’ oyu kullanmıştır. Bunları da doğru bulmuyoruz ama hadi diyelim ki MSB ve MİT’in katıldığı oturumlar kapalı olsun. Geçen cuma yaşadığımız skandalı nasıl açıklayacağız? Komisyon aylardır dinlemeler yapıyor, komisyonda Abdullah Öcalan’ın dinlenip dinlenmeyeceği tartışılacak, birden komisyon kapalı oturum kararı aldı. Bu bir rezalettir ve AKP’nin korkaklığının ürünüdür. Erdoğan’a soruyorlar, ‘komisyon karar verir’ diyor. Elinizi vicdanınıza koyun, Tayyip Erdoğan’a sormadan o komisyondaki herhangi bir AKP milletvekili nefes alabilir mi, karar vermeyi boşverin. Kelimenin tam anlamıyla milleti kör, alemi sersem zannediyorlar.
“Bu sürecin iktidarın siyasi manipülasyonuna alet edilmesine izin vermeyeceğiz”
‘Komisyon çalışmalarını bitirsin’ deniliyor ama biz TİP olarak İmralı’da yapılan görüşmenin içeriğini bilmeden nasıl bir rapor yazacağız? İmralı’da yapılan görüşmenin tutanakları tüm halka açılmalıdır. ‘Komisyon herkesi dinlesin’ dedik. Bizim çok karşı çıktığımız birtakım görüşler de komisyonda ifade edildi. Ama o görüşlerin de orada söylenmesine ihtiyaç duyuyoruz. Peki soruyoruz; Recep Tayyip Erdoğan’la görüşülmeyecek mi? Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuda komisyona söyleyecek hiçbir şeyi yok mu? Komisyon Recep Tayyip Erdoğan’ı dinlemelidir. Bir önceki çözüm süreci neden bitti sorusunun yanıtı alınmalıdır. 7 Haziran- 1 Kasım arasında Türkiye niye kan gölüne döndü, Ankara’nın göbeğinde niye bombalar patladı, AKP iktidar olamayınca seçim niye yenilendi? Bu soruları sormadan ve yanıt almadan nasıl devam edeceğiz. Hiç tereddütsüz barıştan yanayız ama bu sürecin iktidarın siyasi manipülasyonuna, basit hesaplarına alet edilmesine izin vermeyeceğiz.”
Sadece Türkiye’de değil bütün dünyada barıştan yana olduklarını belirten Baş, “Suriye’de Alevilere yönelik katliamları kınıyoruz. Bu konuda kararlı duruşumuzu sürdüreceğimizi ifade etmek istiyorum. Bu topraklarda barış hem ülkemizde hem bölgemizde herkesin kendisini eşit ve güvende hissetmesiyle sağlanabilir” dedi.
Kaynak: ANKA