Physical Address
Indirizzo: Via Mario Greco 60, Buttigliera Alta, 10090, Torino, Italy
Physical Address
Indirizzo: Via Mario Greco 60, Buttigliera Alta, 10090, Torino, Italy

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden yapılan açıklamada, “Kadınların yaşam hakkını tehdit eden koşullar ağırlaşırken, cezasızlık politikası güç kazanmakta; erkek şiddetinin toplumsal meşruiyeti beslenmektedir” denildi.
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin boyutlarının derinleştiğini, şüpheli kadın ölümlerinin kadın cinayetlerini geçtiğini ve yargı pratiğinde cinsiyetçi kararların giderek arttığı vurgulandı. Açıklamada, kadına yönelik şiddetin çok boyutlu bir insan hakları ihlali olduğu belirtilerek devletin koruma, önleme ve etkili soruşturma yükümlülüklerini yerine getirmediği ifade edildi.
Türkiye’de şüpheli kadın ölümlerinin artık kadın cinayetlerinin önüne geçtiği belirtilerek, bu ölümlerin etkin soruşturulmadığı ve faillerin çoğunlukla indirim aldığı vurgulanan açıklamada, faillerin “haksız tahrik” gibi matbu gerekçelerle indirim aldığı, buna karşın meşru savunma yapan kadınların ağır cezalandırıldığı, cinsiyetçi yargı kararlarının her geçen gün arttığı, şiddet mağduru kadınların hak arama yollarında adalete erişiminin zorlaştığı bildirildi. Açıklamada, “Kadınların yaşam hakkını tehdit eden koşullar ağırlaşırken, cezasızlık politikası güç kazanmakta; erkek şiddetinin toplumsal meşruiyeti beslenmektedir” ifadeleri kullanıldı.
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının hukuki bir geri gidiş olduğu, toplumsal cinsiyet kavramının yasaklanmasının kadınları ve LGBTİ+’ları hedef haline getirdiği, LGBTİ+’lara yönelik nefret iklimini besleyen düzenlemelerin şiddeti daha görünmez kıldığı, mevcut politikaların kadınların yaşam hakkını koruma kapasitesinin zayıf olduğu ifade edilen açıklamada, son yıllarda hayata geçirilen ve tartışmaya açılan bazı uygulamaların kadınların haklarını tehdit ettiği belirtildi. Bunlar “aile arabuluculuğu uygulamasının kadınları şiddet failleriyle müzakere etmeye zorlaması, nafaka hakkının hedef alınması, boşanma süreçlerinde etkili çözüm mekanizmalarının işletilmemesi” olarak sıralandı.
Açıklamada, kadınların şiddete karşı sokağa çıktığında eylemlerinin sistematik biçimde yasaklandığı ve hukuka aykırı gözaltı işlemleriyle karşılaştığı belirtildi. İstanbul Valiliği’nin geçen yıl 25 Kasım eylemlerine getirdiği yasağın mahkeme tarafından iptal edildiği hatırlatılarak, bu kararın hukuksuzluğun resmen “tescili” olduğu vurgulandı.
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, uzun süredir hazırlıkları süren Cinsel Şiddeti Önleme ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Destekleme Yönergesi’nin bugün itibarıyla yürürlüğe girdiğini açıkladı.
Kaynak: Anka Haber Ajansı