Selçuk Özdağ’dan ‘futbolda bahis’ açıklaması: “Bu kadar geniş çaplı bir ihlal nasıl bu kadar uzun süre fark edilmemiştir?” – Haber Ekspres- İzmir Haberleri


(TBMM) – Yeni Yol Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, futbolda bahis soruşturmasına ilişkin “Bu kadar geniş çaplı bir ihlal nasıl bu kadar uzun süre fark edilmemiştir? Denetim mekanizmaları neden işlenmemiştir? Türkiye Futbol Federasyonu içinde bu faaliyetleri gözlemlemesi gereken kurum ve kişiler neden harekete geçmemiştir? İşte bu nedenle bu açıklama bir skandaldan ziyade kurumsal uyanışa vesile olması gereken tarihi bir kırılma noktasıdır” dedi.

Yeni Yol Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Özdağ, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun “371 hakemin bahis hesabı bulunduğu ve 152’sinin aktif olarak bahis oynadığının tespit edildiği” açıklamalarını değerlendirerek, şunları söyledi:

“Bugün burada yalnızca Türk futbol tarihinde eşi benzeri görülmemiş nitelikteki bahis skandalı hakkında değerlendirmede bulunmak üzere değil, aynı zamanda bir kriz üzerinden Türkiye’de spor yönetimi, kurumsal denetim sistematiği, etik değerler, gençlik politikaları ve uluslararası itibarımıza ilişkin köklü sorunları bütüncül bir yaklaşımla ele almak üzere huzurlarınızdayım. Bu konuşma yalnızca bir basın toplantısı değildir. Bir spor muhasebesi, bir kurumsal sorgulama ve geleceğe yönelik reform çağrısı olacaktır.

“Bu rakamlar yalnızca bireysel etik ihlaller değil, çok daha yapısal bir sorunun göstergesidir”

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Sayın İbrahim Hacı Osmanoğlu’nun kamuoyuna yaptığı son açıklama yıllardır Türk futbolunda dillendirilen iddiaları resmileştirmekle kalmamış, meselenin boyutunun düşünüldüğünden çok daha derin olduğunu göstermiştir. Federasyon tarafından yürütülen incelemeye göre profesyonel liglerde görev yapan 571 hakemden 371’in bahis hesabı olduğu, 152 hakemin aktif olarak online bahis oynadığı, hatta sadece bir hakemin toplam 18 bin 227 bahis işlemi gerçekleştirdiği belirlenmiştir. Bu rakamlar yalnızca bireysel etik ihlaller değil, çok daha yapısal bir sorunun göstergesidir.


Sezgin Tanrıkulu: Cumhurbaşkanı'nın şikayetçi olduğu davalarda hiç kimsenin beraat etme ihtimali yok

Sezgin Tanrıkulu: Cumhurbaşkanı’nın şikayetçi olduğu davalarda hiç kimsenin beraat etme ihtimali yok

İçeriği Görüntüle

Bu kadar geniş çaplı bir ihlal nasıl bu kadar uzun süre fark edilmemiştir? Denetim mekanizmaları neden işlenmemiştir? Türkiye Futbol Federasyonu içinde bu faaliyetleri gözlemlemesi gereken kurum ve kişiler neden harekete geçmemiştir? İşte bu nedenle bu açıklama bir skandaldan ziyade kurumsal uyanışa vesile olması gerek tarihi bir kırılma noktasıdır.”

“Türkiye’de yıkılması gereken yüzde 7’lik evi yıksaydın da zamanında bu insanlar ölmeseydi olmaz mıydı”

Türkiye tesadüflerle ortaya çıkarılan olayların ülkesi haline gelmiştir. Ve bu olaylar ortaya çıktıktan sonra hemen hükümet ortaya çıkıyor. Oysa ki modern devletler ve çağdaş devletler şudur; olaylar olmadan önce sosyoloğuyla, psikoloğuyla, siyaset bilimcisiyle, siyasetçisiyle, uluslararası ilişkiler uzmanıyla veya tecrübeli insanlarla beraber o konunun bilen kişilerle hukukçularla beraber konuşur. Bunun en somut örneğini veriyorum; deprem olayı. Türkiye bir deprem ülkesi, Şili de bir deprem ülkesi, Meksika’da bir deprem ülkesi, Japonya’da bir deprem ülkesi. Peki niye biz depremle ilgili başarılı olamadık? Şili’de de yeni deprem oldu. 7.4. Kaç kişi öldü biliyor musunuz? 50 kişi. Peki bizde 7.2 deprem oldu. Kaç kişi öldü? 70 bin kişi. Neyimize mal oldu? 104 milyar dolarımıza mal oldu. Hükümet övünüyor; ‘Yollar yapıyorum, evler yapıyorum, TOKİ konutları yapıyorum’. O 90 milyar parayı önceden harcasaydın da, Türkiye’de yıkılması gereken yüzde 7’lik evi yıksaydın da zamanında bu insanlar ölmeseydi olmaz mıydı?”

“Hukukun işletilmesi ve sporun temizlenmesi zorunludur”

Özdağ, konuşmalarını şöyle sürdürdü:

“Şimdi de bahis skandalından bahseden bir hükümetle karşı karşıyayız. İncelemenin sonuçlarında kamuoyunun açıklanmasının ardından Süper Lig’ten 27, 1. Lig’ten 77, 2. Lig’ten 282, 3. Lig’ten 629 ve amatör liglerden 9 olmak üzere toplamda bin 24 futbolcu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na sevk edilmiştir. Bu kapsamda alt lig müsabakaları 2 hafta ertelenmiştir. Elbette hukukun işletilmesi ve sporun temizlenmesi zorunludur. Ancak uygulama yöntemi ve zamanlaması başlı başına eleştirilmesi gereken bir husustur. Sezon devam ederken yapılan bu tür kapsamlı operasyonlar kulüplerin kadro mühendisliği çalışmalarını boşa çıkartmıştır. Teknik direktörlerin taktik planlamalarını alt üst etmiştir. Ekonomik açıdan ciddi zararlara yol açmıştır. Kamuoyu nezdinde oyun bütünlüğüne yönelik güveni zedelemiştir. Birçok kulüp sezon öncesi ilgili oyuncularını transfer ederken bahis kaynaklı haberlerden ve risklerden habersizdir.

“Temizlik doğru zamanda yapılırsa arınma sağlar”

Çünkü Türkiye Futbol Federasyonu oyuncunun lisansını vererek oynayabilirliğini resmi olarak onaylamıştır. Dolayısıyla risk sezondan önce proje bazlı işlenseydi bugünkü hasarın büyük bölümü engellenebilirdi. Bu nedenle temizlik doğru zamanda yapılırsa arınma sağlar. Yanlış zamanında yapılırsa derin hasara dönüşür. Verilerin hukuki süzgeçten geçirilip geçirilmediği konusunda soru işaretleri doğmuştur. Ayrıca kişisel verilerin korunması bakımından bu işlem ciddi tartışmalara açıktır. Eğer bu veriler hukuki yöntemlerle alınmamışsa ileride sporcuların ve hakemlerin bireysel olarak yargıya başvurmaları muhtemeldir.

“Temizlik sadece hakemlerle olmaz”

Bizzat Sayın Başkan açıklamasında yer aldığı gibi temizlik sadece hakemlerle olmaz. Eğer bu süreci salt hukuki tasfiye olarak değil, etik bilinci ve sosyal devlet sorumluluğunu içeren yapısal dönüş projesi olarak ele alabilirsek işte o zaman gerçek bir değişimden söz edebiliriz. Son 25 yılda Türk takımlarının Avrupa kupalarında elde ettiği kısıtlı başarılar yönetimsel öngörüsüzlüğün ve stratejizliğin en somut göstergesidir. Buna rağmen transfer harcamaları her yıl artmaktadır.

“Bir sporcu neden sahada kazanmayı değil bahis yoluyla kazanmayı tercih etmiştir”

Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, federasyonlar ve üniversiteler iş birliği dahilinde yeni bir genç sporcu etik programı hazırlamalıdırlar. Çünkü asıl mesele şu soruyla ifade edilebilir: Bir sporcu neden sahada kazanmayı değil bahis yoluyla kazanmayı tercih etmiştir? Bu soru cevaplandığında mesele sadece disiplin değil gençlik politikası politikası haline dönüşür. Bugün buradan bütün yetkililere, paydaşlara ve milletimize açık çağrıda bulunuyorum. Bu süreç yalnızca bir tasfiye olarak kalmamalı. Türk futbolunun yeniden kuruluş manifestosu haline gelmelidir.”

Kaynak: ANKA



Source link

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Please enable JavaScript in your browser to complete this form.
Address
Enable Notifications OK No thanks